Çatlaklar Hakkında Bilmeniz Gereken 5 Efsane

Çatlaklar Hakkında Bilmeniz Gereken 5 Efsane


Çatlaklar cildin utanmamamız gereken doğal bir olgusudur. Hayatları boyunca çoğu kadın, kilo alma veya verme sonrasında ani kilo değişimleri yaşadığında çatlaklarla karşılaşabilir.

 

 

Cilt elastik bir organdır ancak cilt dokuları çok hızlı gerilmeden etkilenebilir. Çoğunlukla karın, göğüs, kalça ve uyluk bölgelerinde çatlaklar görülür . Her ne kadar doğal bir olay olsa ve çoğu insan çatlakların varlığından haberdar olsa da, bunlarla ilgili pek çok efsane ve yanlış bilgi bulunmaktadır.

Makalenin devamında çatlakların ne olduğunu, ortaya çıkma nedenlerinin neler olduğunu ve ayrıca çatlaklarla ilgili en yaygın mitlerden bazılarını tartışacağız.

Çatlak işaretleri nelerdir?

Deri, çok sayıda savunma ve termoregülasyon fonksiyonuna sahip, insan vücudunun en büyük organıdır ve onun aracılığıyla acıyı veya zevki hissedebiliriz. Fizyolojik açıdan bakıldığında cilt , epidermis (dış katman), dermis (orta katman) ve hipodermis (deri altı hücresel katman) olmak üzere üç katmandan oluşur .

Cilt elastik olmasına rağmen cildin gerilmesine yol açan ani değişiklikler olduğunda yapısını ve görünümünü değiştirir. Daha doğrusu orta tabaka (dermis) aniden gerildiğinde kollajen lifleri kırılır ve bu da çatlakların ortaya çıkmasına neden olur.

Çatlaklar, cilt üzerinde paralel konumlanmış şeritler veya şerit dizileri görünümündedir. Soluk pembe, açık gri, ten rengi veya mor gibi derinin geri kalanından farklı renk ve dokulara sahip olabilirler. Sağlık açısından tehlike oluşturmasalar da, çatlak yaşayan birçok kişi görünüşlerinden rahatsız olabilir ve bunları toplum içinde sergilemekten utanabilir.

Çatlakların ortaya çıkmasından en çok etkilenen bölgeler karın, göğüsler, kalçalar, kalçalar ve uyluklar gibi kiloların verildiği veya aniden biriktiği bölgelerdir.

Çatlak izlerinin nedenleri nelerdir?

Öncelikle çatlakların ortaya çıkması, derinin ani bir şekilde gerilmesi sonucu kollajen liflerinin kırılmasından kaynaklanır. Cilt yapısında değişikliğe yol açan en yaygın durumlar şunlardır:

  • Hamilelik: Hamile kadınların %70'inden fazlasında özellikle karın bölgesinde çatlaklar oluşabilir.
  • Hızlı kilo alımı veya kaybı
  • Ciltteki kolajen seviyesini azaltan kortikosteroid kremler veya ilaçların uygulanması.

Çatlaklar her yaşta ortaya çıkabilir ve hem kadınları, hem erkekleri hem de çocukları etkileyebilir. Ancak kadın cinsiyeti, hormonal bozukluklar, obezite ve cilt kuruluğu gibi görünümlerini olumlu yönde etkileyen bazı risk faktörleri vardır.

Çocuklarda çatlaklar, boyları aniden büyüdüğünde veya kısa sürede kilo aldıklarında ortaya çıkar. Çocukluk ve ergenlik döneminden kalan çatlaklar, çocuk büyüdükçe kaybolur.

Sebeplerini anlamak, çatlakları daha etkili bir şekilde yönetmeye ve risk faktörlerinden kaçınmaya yardımcı olur.

Çatlaklar hakkında 5 efsane

Efsane 1: Çatlaklar yalnızca kadınlarda görülür

Çatlak izleri cinsiyetinizle değil, kilo alıp verme ve hormonal bozukluklar nedeniyle cildin gerilmesiyle ilgilidir. Çatlakların kadınlarda daha sık görüldüğü doğrudur ancak erkeklerin cildi bile çatlaklardan kurtulamaz. Obeziteyle karşı karşıya kalan hem kadınlar hem de erkekler çatlaklar geliştirebilir.

Efsane 2: Çatlaklar yalnızca hamile kadınlarda görülür

En yaygın efsanelerden biri çatlakların yalnızca hamile kadınlarda ortaya çıkmasıdır. Her ne kadar hamilelik, cildin hızla gerilmesi ve hormonal değişiklikler nedeniyle çatlakların başlıca nedeni olsa da tek neden bu değildir.

Çatlaklar ayrıca hızlı büyüme dönemlerinde ergenlerde, hızlı kas büyümesi nedeniyle sporcularda ve genel olarak aniden kilo alan veya veren herhangi bir kişide de ortaya çıkabilir.

Genetik de önemli bir rol oynamaktadır. Bu nedenle bazı insanlar cinsiyetten bağımsız olarak çatlaklara diğerlerine göre daha yatkındır.

Efsane 3: Zayıf insanlarda çatlaklar olmaz

Çatlak izleri kişinin kilosuna bakılmaksızın ortaya çıkabilir. Birçok kişi, eğer kilo alımı çatlakların ortaya çıkmasına neden oluyorsa, zayıf insanların bu görünümle yüzleşmediğine inanır. Ergenlik ve hormonal dengesizlikler nedeniyle zayıf insanlarda bile çatlaklar oluşabilir.

Efsane 4: Kremler ve losyonlar çatlakları giderebilir

Cildin görünümünü iyileştirebilecek birçok kozmetik krem ​​ve losyon olmasına rağmen hiçbiri çatlakları tamamen ortadan kaldıramaz. Genel olarak bu ürünler, cildi gerçekten nemlendiren ve yenileyen, daha sıkı ve sağlıklı bir cilde katkıda bulunan bileşenler içerir.

Çatlaklara karşı etkili bir tedavi için uzman bir dermatoloğa ve lazer, mikroiğneleme veya radyofrekans tedavisi gibi profesyonel tedavilere başvurun.

Cildinizin her zaman nemli olduğundan emin olun, çünkü bu esnekliğini artırır.

Efsane 5: Çatlaklar kuru ciltten kaynaklanır

Çatlaklarla ilgili sıklıkla karşılaşılan bir başka efsane de bunların kuru ciltten kaynaklandığıdır. Bu efsanenin ardındaki mantık, kuru cildin daha az elastik olması ve bu nedenle gerildiğinde yırtılmaya daha yatkın olmasıdır.

Cildi nemlendirmek aslında elastik görünümünü korusa da çatlaklar kuru ciltten değil, ciltteki kolajen liflerinin parçalanması sonucu ortaya çıkar.

Cildin kurumasını ve incelmesini önlemek için iç ve dış nemlendirme önerilir. Günde en az 2 litre su tüketin ve buna paralel olarak hyaluronik asit, retinol, kolajen veya aloe vera içeren nemlendirici krem ​​ve losyonları günlük bakım rutininize ekleyin.

Cildin sağlıklı görünümü için uygun nemlendirme önemli olsa da çatlakların görünümünü tamamen engelleyemez.


Referans

  • https://www.mayoclinic.org/diseases-conditions/stretch-marks/symptoms-causes/syc-20351139
  • https://www.healthline.com/health/stretch-marks#getting-rid-of-them
  • https://www.aad.org/public/cosmetic/scars-stretch-marks/stretch-marks-why-appear